Sağlığın Sırrı

HÜCRE ZARINA GEÇİRGEN SU

Su ne kadar küçük kümelenmişse, o kadar fazla...

Hücrelerin Enerjisini yükseltir,

Hücre suyunu yenilemek için, Hücre zarlarından daha kolay geçer, en ince kılcal damarlara ve dokulara daha kolay nüfuz eder. Altıgen suyun olmadığı yerde, yaşlanma süreci hızlanır!

Hücreye besin alımını artırır.

Tüm yaşam süreçlerimiz suya bağlıdır. Dolayısıyla su, en kapsamlı yaşam kaynağımızdır.

Vücuttaki Altıgen Su, çözelti, dağıtım ve taşıma görevi görür. Hücrelerin tüm biyolojik reaksiyonları sulu bir ortamda gerçekleşir.

SAĞLIĞIN EN BÜYÜK SIRRI OLARAK ALTIGEN SU

  • Beyni güçlendirir. En fazla yapılandırılmış su beyinde bulunur. Yüksek performansla çalışan nöronlarımız işlevlerini en iyi şekilde yürütmek için altıgen suya ihtiyaç duyarlar. Beyindeki elektrik devreleri yapılandırılmamış su ile hasar görürler. Modern tıp çalışmalarında beyindeki iltihapların kaynağının protein parçacıkları olduğu tespit edilmiştir. Yiyecek parçacıkları (Beyinden!) uzaklaştırılmazsa, oldukça kötü sonuçlar ortaya çıkar.
  • Beynin zindeliğini büyük ölçüde optimize eder: Konsantrasyon, muhakeme ve analitik düşünce - evet, toplam IQ - artıyor (su eksikliği nedeniyle ortaya çıkan gündüz yorgunluğu yok oluyor).
  • Kireçlenmeyi önler. Kıkırdak ve omurlararası disklerde optimum esneklik ve kayganlık sağlar. Optimum gerilimde neredeyse hiç bir hücre yüksek yük altında bile hasar görmez Yük, ağırlıklı olarak matriste bağlanan su ile taşınır.
  • Sırt ağrısını hafifletir. Yapılan araştırmalar günde sekiz - on bardak su içen kimselerin bel ve eklem ağrılarının %80 oranına kadar hafiflediğini göstermiştir.
  • Performansı ve dayanıklılığı artırır. Alınan sıvı miktarı artırılarak, dayanıklılık sporlarında %35'e varan bir performans artışı elde etmek mümkündür. Bu, Houston - Texas'ta NASA tarafından yapılan bir deneyle kanıtlanmıştır.
  • Baş ağrısını hafifletir. Sinir hücrelerindeki su kaybı ile baş ağrısı arasındaki bağlantı kanıtlanmıştır.
  • Mide dostudur. Su, içerdiği sülfat bileşenleri sayesinde, mide duvarları üzerinde spazm giderici ve canlandırıcı bir etkiye sahiptir. Çoğu insan içtiği su miktarını artırarak suyun bu özelliğinden zaten yararlanmaktadır. Kendiniz Deneyin: Midenizde bir basınç hissettiğinizde, aç karna 1 bardak ılık su için.
  • Kalbi korur. Damar sertliği ve yetersiz su alımı arasında doğrudan bir ilişki vardır. Araştırmalar sudaki minerallerin (potasyum, magnezyum, bikarbonat vb.) önemli enzimleri aktifleştirdiğini göstermektedir. Böylece, damar çeperlerinde biriken plakalar temizlenir. Yapılan çalışmalar (örneğin, Kaliforniya'daki Loma Linda Üniversitesi'nde 20000 kişi üzerinde yapılan araştırma) damar çeperlerindeki plakaların temizlendiğini ve kalp krizi riskinin önemli ölçüde azaltıldığını kanıtlamıştır.
  • Kan basıncını düşürür. Çoğu zaman, sağlıksız beslenme kandaki toksik madde miktarını artırır bu yetersiz oksijen alımına neden olur. Kan, kalınlaşır ve damar içerisinde kümelenir, enerji taşınımı ve besin akışı etkilenir. Damarlar, kandaki düşük sıvı miktarına adapte olur. Bir çeşit "acil durum önlemi olarak" dolaşım sistemindeki gerginlik artar (hipertansiyon) ve küçük kılcal damarlar daralır (örneğin ayakların soğuması bunun sonucudur). Başka hiçbir yiyecek ya da içeceğin kanımız üzerinde su gibi bir etkisi yoktur, su şaşırtıcı etkiler yaratır.
  • Kolesterol seviyesini düşürür. Kandaki su miktarının azalması ile birlikte kan kalınlaşır ve buna bağlı olarak kolesterol seviyesi yükselir. Ayrıca, C vitamini ve OPC eksikliği de söz konusu ise damar duvarlarında çatlaklar oluşabilir. Ayrıca kalınlaşan kandaki pıhtılar da damar duvarlarında çatlaklara neden olabilir. Vücut, damar çatlaklarından oluşan "sızıntıların" önüne geçmek için damar çatlaklarını kolesterol ile kapatmaya çalışır. Bu çatlakları gidermek için bir tür "harç" görevi gören kolesterolün üretiminde artış görülür. (Herhangi bir onarım olmadan da kolesterol miktarı artabilir).
  • Kanser riskini azaltır. Vücudumuzdaki sistemler suyla ne kadar iyi arındırılırsa hücre işlevleri o kadar iyi gerçekleşir. Hücreler ve bağ doku birikintilerden arındırılmışsa ve hücrelerin elektriksel gerilimi 80 - 100 milivolt optimal değerindeyse, burada tümör oluşabilir mi?
  • Bağışıklık sistemini aktive eder. Toksinlerin solunum sistemi, böbrekler veya cilt yoluyla atılması çok daha kolay hale gelir.
  • Astımı önler. Su eksikliğinde histamin seviyesi yükselir. Histamin, suyun buharlaşmasını önlemek için broşların gerginliğini artırır. İlerleyen evrelerde bronşlar çöker. Yeterince kristalize tuz ve yapılandırılmış su ile bronşlardaki mukus çözülür ve bronşlar rahatlar. Akut bronşitte sıcak banyo (duş yerine küvette) etkilidir.
  • Diyabeti önler. Pankreastaki su eksikliği insülin üretimini azaltır, çünkü bu durumda pankreas, öncelikle sindirim salgıları üretir.
  • Fazla kiloların diyet yapmadan verilmesini sağlar.
    1. Besinlerin alımı ve taşınımı optimize edildiğinden dolayı açlık hissi azalır.
    2. Yiyeceklerden elde edilen glikozun %20'si beyne, %80'i vücut.
    3. En güçlü üç yağ yakıcı suyun içerisinde bulunur. İyot, "yağları kıran" tiroid hormonlarını oluşturur, magnezyum yağların metabolize edilmesini hızlandırır, kalsiyum ise yağ azaltıcı süreçlerde etkin rol oynar.
    4. Vücuda yeteri kadar su alındığında metabolizma hızlanır ve yakılan kalori miktarı önemli ölçüde artar.
  • Kırışıklıkları yok eder. Yeteri kadar altıgen su alımı, ciltteki kırışıklıkları yok eder, cilt rengini canlandırır, bağ dokudaki iltihaplanmaları önleyerek cilt hücrelerini daha sağlıklı hale getirir. Yeterli miktarda su alımı, cilt hasarını önler ve cilt üzerinde inanılmaz bir "toplayıcı etki" gösterir. Yapılandırılmış su, cildin esnekliğini ve sıkılığını sağlar. (Bu etki cilt basıncı testleri ile doğrudan anlaşılabilir).

Kanın %92'si sudan oluşur. Doğru su tüketimi kan dolaşımının iyi bir şekilde gerçekleşmesi için hayati öneme sahiptir. Eğer kanda yeteri kadar ince Altıgen Su varsa, kan ince kılcal damarlara bile kolaylıkla ulaşabilir. Su ve sudaki bikarbonat gibi bileşenler kan basıncının yükselmesini önler ve kanın daha akışkan olmasını sağlar. 

BİZİ TAKİP EDİN :