Su ve Enerji

Sonunda, kimin vücudunda en çok altıgen su varsa, kazananda o olur!

Su, hücrelerimize akar, elektrik enerjisi üretir, hücre depolarını doldurur ve sonra hücredeki atık ürünleri de alıp götürerek vücuttan ayrılır. Ancak vücudumuzda yeteri kadar su olduğunda yeterli ve sabit bir enerjimiz var demektir! Dr. Fereydoon Batmanghelidj

Su, hücresel reaksiyonlarımızı yönlendiren elektromanyetik akımın sağlandığı çevre yoludur. Hücrelerimizin iletişim kurduğu rezonans alanıdır. Su, DNA'mızdan alınan bilginin taşınmasını sağlar ve titreşim bilgilerini iletir.

Sağlığın önemli bir anahtarı vücudumuzdaki altıgen yapılı su miktarıdır. Altıgen su, normal sudan farklı olarak daha fazla enerji depolayabilir ve aktarabilir. Altıgen su tüketimi, vücutta mevcut elektrik enerjisi miktarını artırır. Altıgen su içenlerin canlılığının arttığı gözlemlenmektedir.

Altıgen Su hücrelere girer, ölçülebilir elektrik enerjisi üretir, hücre rezervlerini doldurur ve sonra atık ürünleri oradan alarak hücreyi terk eder.

Bütün bu işlemlerin gerçekleşebilmesi için vücutta yeteri kadar altıgen su bulunmalıdır. Ayrıca, toksinler, asit vb. atık maddelerin miktarı dışarı atılabilecek miktardan fazla olmamalıdır. Altıgen su besinlerin emilimini arttırır ve metabolik atıkların vücuttan daha iyi bir şekilde atılmasını sağlar. Altıgen suyun dengesi korunmalıdır.

Altıgen Su, biyolojik organizmalarda, özellikle hücrenin içindeki ve etrafındaki önemli alanlarda daha kolay hareket eder.

Yaşlanma Süreci Altıgen Suyu Azaltır.

İnsan vücudundaki toplam su miktarı yaşlandıkça azalır, buna bağlı olarak altıgen su miktarı da azalır.

Japonya'da yapılan önemli bir çalışma, vücuttaki yapısal su miktarının yaş ile doğrudan ilişkili olduğunu göstermektedir. Aynı çalışmaya göre biyolojik moleküller işlevlerini yerine getirmek için yapılandırılmış suya ihtiyaç duymaktadır.

Altıgen suyun tüketimi, vücutta mevcut elektrik enerjisi miktarını artırır. Ve bu enerji, vücudun yüksek verimliliğinin tek göstergesidir.